Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

kedicik
kedicik
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

gümülcine yeni camii
gümülcine yeni camii

            

Önceki Fotoğraf:
gümülcine yeni camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
gümülcine yeni camii


gümülcine yeni camii
Açıklama: (Fotoğraf oğlum tarafından çekildi.)
Gümülcine Yeni Camii’ni tanıtmadan önce, oralı olmam hasebiyle Batı Trakya ile ilgili küçük bir bilgi vermek istiyorum. Osmanlı’nın Rumeli’deki ilk topraklarını kapsayan Batı Trakya, bugünkü Yunanistan idaresi altında olan sırasıyla; Dedeağaç, Gümülcine ve İskeçe şehirlerinden oluşuyor. Musul ve Kerkük gibi Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan dolayısıyla kayıp toprak olan Batı Trakya, doğuda Meriç ile Türkiye’den, batıda Karasu Nehri ile Makedonya’dan, kuzeyde Rodop Dağları’yla Bulgaristan’dan ayrılıyor. Güneydeyse Ege Denizi’yle çevreleniyor.
Osmanlı’nın Rumeli’deki ilk toprakları dedim… 1361- 1913 yılları arasında yaklaşık 550 yıl Osmanlı Devleti’nin idaresinde kaldı bu şirin topraklar. Hatta Ferecik ve Dimetoka’dan başlatırsak 1358 yılından itibaren… Yani İstanbul’dan bir asır önce Osmanlı toprağı oldu… 1913 yılında da (Türkiye Cumhuriyeti’nden 10 yıl önce) ilk Türk Cumhuriyeti, “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti” adıyla burada kuruldu. Ne yazık ki Balkanlar’daki kargaşa ve savaş şartları yüzünden uzun ömürlü olamadı ve 1920 yılında ‘90 yıllık devlet’ Yunanistan tarafından işgal edildi. Lozan anlaşmasıyla da azınlık statüsüyle Yunanistan’a terk edildi...
Batı Trakya’nın ortasındaki şehir Gümülcine’nin tam göbeğinde Osmanlı mimarisiyle yapılmış dükkân ve evlerin bulunduğu eski çarşı yer alıyor. Çarşının da tam ortasında sanki buranın Türk olduğunu haykırırcasına Yeni Cami yükseliyor… Hemen yanında ‘saat kulelerinin sultanı’ 2. Abdülhamit’in (Abdülhamit Han, dakikliğiyle bilinen ve saati elinden düşürmeyen bir Osmanlı sultanıydı. Saltanatı boyunca Osmanlı hinterlandındaki neredeyse her şehre bir saat kulesi diktirdiği bilinir) 1884 yılında diktirdiği ve günümüzde Gümülcine’nin sembolü olan saat kulesi de ona eşlik ediyor…
Osmanlı hinterlandında, bugünkü Türkiye sınırları dışındaki topraklarda kalan İznik çinili nadir camilerdendir Gümülcine Yeni Camii... Batı Trakya Türkleri için de çok önemlidir. Zira azınlık için dînî olduğu kadar siyasî bir merkezdir burası… Batı Trakya’nın protokol camisidir… Müftülük binası, vakfiyesine ait dükkânları, kütüphanesi, ders odaları, oturma odaları ve abdesthanesiyle küçük bir külliye gibi olan cami, 16. yüzyıl sonlarında 1586 yılında Defterdar Ekmekçi Ahmet Paşa tarafından yaptırılmış. Yapının ilk şekli farklıymış. Bir ana kubbeyle önünde sıralanmış beş küçük kubbenin örttüğü, batı cephesi açık revaklı, tipik bir tek kubbeli camiymiş. Üç kapıdan, güney kapısındaki kitabeye göre 1902-3 yılında genişletilerek, bugünkü ilâveler yapılmış. Bu yenilemede caminin sadece kuzey ve batı yönleri değiştirilmiş. Diğer iki tarafa el sürülmemiş, 1586 yılındaki şekliyle kalmış.
Evliya Çelebi’nin de seyahatnamesinde bahsettiği bu cami, günümüzde hâlâ mimari zenginliğini ve tezyinatını koruyor. İçerisinde Osmanlı süsleme sanatının eşsiz güzellikteki örnekleri mevcut. Gümülcine’deki bu ecdat yadigârı; renkli mermerle kaplı mukarnaslı mihrap, külâhındaki eşsiz süslemelerle sanatsal değeri büyük olan mermer minber, mermer kürsü, mihrabın iki yanındaki bitki motifli İznik çinileri ve kadınlar mahfilinin tavanındaki ahşap üzerine kalem işi bezemelerle, büyük çaptaki bir çok tarihi camiye nasip olmayan tezyinata sahip…
Evliya Çelebi Seyahatname'de Yeni Cami'yi şöyle anlatıyor: "Yeni Cami, bütün kubbeleri ve çevresindeki yapılar baştan başa mavi kurşun örtülü imarettir, gayet sanatlı, süslü, acayip içacıçı ve aydınlık hoş camidir. Türlü türlü pencereleri, mihrabı, minberi, müezzin mahfili ve kürsüsü var ki bu şehirde değil, Rumeli Vilâyeti'nde öyle sanatlı işlemeli imaret yoktur.
Hatta cami içinde Yâkût-ı Musta'sımî hattına denk bir güzel hat ile lâcivert çiniler üzerinde hattat bir Fâtiha-i şerif yazmış ki Allah'ın âyetlerinden bir âyettir. Ve diğer çeşitli hatlar ile kapı kemerinde, "Selâmün kavlen min rabbin rahîm/Onlara Rahîm olan Rabb'den selâm vardır" [Kur'ân, Yâsîn, 58] ve "Selâm size. Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler" [Kur'ân, Zümer, 73] âyeti yazılmıştır." (26/08/2008)
Kelimeler:  
Tarih: 13.11.2008 11:02
Görüntülenme: 3576
İndirilme: 3
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 104.5 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

EXIF Info
Yapım: Canon
Model: Canon DIGITAL IXUS 700
Pozlama Süresi: 1/400
Buşluk Verisi: F/7.1
Oluşturma Tarihi: 14.08.2008 13:08:16
Merkez Uzunluğu: 7.7mm

Powered by DNAsoft