Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

topkapı sarayı- çinili köşk
topkapı sarayı- çinili köşk
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

sultanahmet camii
sultanahmet camii

            

Önceki Fotoğraf:
sultanahmet camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
sultanahmet camii


sultanahmet camii
Açıklama: Kıble duvarında, mihrabın hemen solunda yer alan bu tablonun muhteşem bir hikâyesi var.
Sultanahmet Camii’nin bânisi Sultan 1. Ahmet, 14. Osmanlı padişahıydı. 14 yaşında tahta oturdu ve yine 14 yıl saltanat sürerek 28 yaşında vefat etti. Bu tevafuklar sultanı aynı zamanda dindarlığıyla bilinen bir Osmanlı padişahıydı. Sonradan hanımı olan cariyesi Kösem Sultan’la birlikte çocukluğundan ölümüne kadar Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri’nden ders aldı ve ona bağlı kaldı.
İnşa ettirdiği Sultan Ahmet Camii altı minareli olarak tasarlanınca, Kâbe’ye saygısızlık olmasın diye mimarını gönderip Mescid-i Haram’a yedinci minareyi diktirdi.
Bütün Osmanıl sultanları gibi o da bir Peygamber aşığıydı. Rivayete göre; Memluk sultanlarından Kayıtbay’ın Mısır’daki türbesinin içinde Peygamber Efendimize ait bir ayak izinin (kadem-i şerif) olduğunu öğrenince Mısır’a bir heyet göndererek, Efendimizin ayak izinin bulunduğu taşı İstanbul’a getirtir ve büyük bir törenle Eyüp Sultan Camii’ne koydurtur. Sultanahmet Camii tamamlanınca da yine bir törenle buraya naklettirir ve duvardaki panonun bulunduğu yere koydurtur.
Ayak izinin kendi camisine nakledildiği gece bir rüya görür. Rüyasında bütün padişahların toplandığı bir yüce divanda yargılanmaktadır. Yeryüzünde gelmiş geçmiş ne kadar sultan varsa oradadır. Kendisi sanık sandalyesindeyken, davacı koltuğunda Memluk Sultanı Eşref Kayıtbay oturmaktadır. Az sonra kâinatın Efendisi Resulü Ekrem (a.s.) meclise girer. Herkes ayağa kalkar. Resulullah heybetli bir şekilde kalabalığın arasından ilerler ve hakim koltuğuna oturur. Sultan Kayıtbay izin alarak konuşmaya başlar. Kadem-i Şerif’i türbesinden alıp kendi camisine nakleden Sultan Ahmet’ten davacıdır. Resulü Ekrem (as) tarafları dinledikten sonra, Kadem-i Şerif’in alındığı yere iade edilmesine ferman buyurur ve dava kapanır.
Davalı koltuğunda oturan Sultan 1. Ahmet kan ter içinde uyanır ve ilk işi Kadem-i Şerif’i iade etmek olur. Ancak kendisini teselli etmek için de Kadem-i Şerif şeklinde bir sorguç yaptırarak önemli günlerde kavuğuna takar. Ayrıca bir tahta üzerine nakşedilen Kadem-i Şerif’in kenarlarına aşağıdaki dörtlüğü yazıp şeyhi Aziz Mahmud Hüdâyi Hazretleri’ne gönderir:
N’ola tâcım gibi başımda götürsem dâim
Kadem-i nakşını ol hazreti şâh-ı rusül’ün
Gül-i gülzâr-ı nübüvvet o kadem sâhibidir
Ahmedâ durma yüzün sür kademine o gülün
İşte bu olaydan sonra Kadem-i Şerif’in bulunduğu yere şimdi gördüğümüz tablo asılır. (01/ 03/ 2009)
Kelimeler:  
Tarih: 26.11.2011 01:00
Görüntülenme: 1576
İndirilme: 1
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 135.0 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

EXIF Info
Yapım: NIKON CORPORATION
Model: NIKON D200
Pozlama Süresi: 1/2.5
Buşluk Verisi: F/4
ISO hızı: 320
Oluşturma Tarihi: 01.03.2009 18:37:31
Merkez Uzunluğu: 75mm

Powered by DNAsoft