Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

sultan 4. murat kabri
sultan 4. murat kabri
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

cihangir camii
cihangir camii

            

Önceki Fotoğraf:
cihangir camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
cihangir camii


cihangir camii
Açıklama: Boğaziçi, Üsküdar, Kadıköy, Kızkulesi, Boğaz’da süzülen vapurlar, Adalar, Marmara, tarihi yarımada, Haliç’in bir kısmı… Bütün bu saydıklarımı, fotoğraf makinenize takacağınız geniş açılı objektifle tek karede buluşturabileceğiniz bir tepe… Güneşin İstanbul üzerine doğuşunun ve batışının en güzel izlendiği yer… Bir rivayete göre, padişahın "cihanı gör" dediği mevki. Ve bu tepenin en güzel yerine kurulmuş bir cami: Cihangir…
Bu kadar güzel bir manzaraya hakim olmasına rağmen yalnız… Tıpkı karşı kıyıdaki Ayazma Camii gibi… Mahalle sakinleri ve buranın manzarasını bilenlerin dışında fazlaca kişinin uğramadığı bir yer… Bu yüzden olsa gerek yetkililer de fazla bir ilgi göstermemiş camiye… Bahçeye bakan kapı gibi ahşap kısımlarla taşlarının bir kısmı çürümüş, minaresinin birinin yıllardır alemi yok… Kısacası kapsamlı bir restorasyona ihtiyacı var ancak yıllardır alâkadar olan yok…
Bugün beton yapılar arasında sıkışıp kalan Cihangir Camii, yapıldığı yıllarda kıyıdan başlayan koruluklar içinde yalnız bir mabetmiş. Fındıklı’dan dik merdivenlerle çıkılan 1559 tarihli camiyi Evliya Çelebi “cihannüma” olarak nitelendiriyor. Değişik zamanlarda geçirdiği büyük yangınların ardından defalarca onarılmış, yeniden yapılmış. Şimdiki görünümü, Sultan 2. Abdülhamid döneminde yeniden yapılmış hali.
İstanbul’un ortasında, İstanbul’un en güzel manzarasına hakim olmasına rağmen yalnız, bakımsız ve mahzun olan caminin hüzünlü bir hikayesi var. Tıpkı Şehzadebaşı Camii’nde olduğu gibi… Şehzadebaşı’nda olduğu gibi diyorum çünkü bu iki cami arasında bir bağ var. İkisi de Kanunî Sultan Süleyman tarafından, oğulları için yaptırılmış. Adlarına cami yaptırılan her iki şehzade de kaderin cilvesi, çocukluklarından itibaren sağlıksız oldukları gibi yine her ikisi de şiire ve sanata düşkünmüş. Şehzade’nin hikayesini, kendi klâsöründen okuyabilirsiniz. Gelelim Cihangir’in hikâyesine…
Günümüze erişemeyen Cihangir Camii, Kanunî’nin oğlu Cihangir’in ölümünden sonra inşa edilmiş. Kanunî’nin, oğlu Cihangir anısına Mimar Sinan’a yaptırdığı cami, tek minareli küçük bir camiymiş. Cihangir, Kanunî’nin çok sevdiği sakat doğan, şiir ve sanata önem veren en küçük oğluymuş. Tarihçilerin anlattığına göre, ağabeyi Şehzade Mustafa’nın, babaları tarafından boğdurulması üzerine üzüntüsünden ölmüş. Cihangir, zaman zaman şimdi caminin kurulu olduğu yere gelir bir çardak altından Boğaz manzarasını izlermiş. Kanunî de saraydan rahatlıkla gördüğü bu ormanlık yamaçta, oğlunun anısına küçük bir cami yaptırmış. Şehzade Cihangir de camideki türbeye defnedilmiş.
Camiden dolayı burası zamanla yerleşim merkezi olmuş ve semt de Cihangir olarak anılagelmiş. Günümüzdeki Cami, yangınlardan dolayı harap olan caminin yerine 2. Abdülhamid tarafından yaptırılmış. Tek kubbeli iki minareli cami, döneminin tipolojisini yansıtıyor. Kemerlerindeki pencerelerle de biraz Dolmabahçe Camii’ni andırıyor. (03/ 08/ 2012)
Kelimeler:  
Tarih: 07.08.2012 01:14
Görüntülenme: 1286
İndirilme: 4
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 83.7 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

EXIF Info
Yapım: NIKON CORPORATION
Model: NIKON D200
Pozlama Süresi: 1/200
Buşluk Verisi: F/7.1
ISO hızı: 200
Oluşturma Tarihi: 03.08.2012 18:07:48
Merkez Uzunluğu: 10mm

Powered by DNAsoft