Kayıtlı kullanıcılar
Kullanıcı
Şifre

Beni hatırla


Karışık fotoğraf

çeşme arkeoloji müzesi
çeşme arkeoloji müzesi
Yorumlar: 0
Mustafa Cambaz

valide-i atik camii
valide-i atik camii

            

Önceki Fotoğraf:
valide-i atik camii

 
 Sonraki Fotoğraf:
valide-i atik camii


valide-i atik camii
Açıklama: İstanbul'daki valide camilerinden bir tanesi de Üsküdar'daki Nurbanu Sultan Valide-i Atik Camii’dir. Üsküdar’ın en yüksek ve havadar tepesine kurulu olan mabet, İstanbul’un Anadolu yakasındaki beş selâtin camiden biridir. Üsküdar meydanında ve Beylerbeyi'nde olan diğer üç cami de yine kadın sultanlara aittir. Biri 3. Ahmet tarafından annesi Emetullah Gülnuş Valide Sultan adına yaptırılan Valide-i Cedid veya halk tarafından bilinen adıyla Yeni Valide Camii, diğeri hemen iskelede yer alan ve Avrupa yakasından gelenleri karşılayan Mihrimah Sultan Camii. O da Kanunî’nin kızı Mihrimah Sultan tarafından yaptırıldı. Üçüncüsü, Sultan 1. Abdülhamid'in annesi adına yaptırdığı Beylerbeyi Hamid-i Evvel Camii'dir. Dördüncü cami de Salacak sırtlarında Sultan 3. Mustafa'nın yaptırdığı Ayazma Camii'dir. Yani, Anadolu yakasında yer alan beş selâtin cami Üsküdar’da bulunuyor ve bunlardan dördü kadın sultan camisi… Bir de Sultan 1. Ahmed'in eşi Kösem Sultan tarafından yaptırılan Çinili Camii var...
2. Selim’in eşi, 3. Murat’ın annesi Nurbanu Sultan adına 1570- 1583 tarihleri arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Atik Valide Camii (Eski Valide Camii), bir külliyenin ana yapısını teşkil ediyor. Valide-i Atik; medrese, kervansaray, hamam, darülkurra, darulhadis, darüşşifa, sıbyan mektebi, imaret, tabhane, aşçı konağı tekke gibi müştemilâtıyla İstanbul’un en geniş külliyeleri arasında yer alıyor. 28 dönümlük bir alana kurulu olan ve 11 bölümden oluşan külliyenin merkezinde de tabii ki cami yer alıyor.
Atik Valide ya da Valide-i Atik Külliyesi’yle ilgili birkaç not: Külliyenin önemli yapılarından olan darüşşifada, 1873 yılında, ülkemizde psikiyatrinin kurucularından olan Dr. Mazhar Osman’ın başhekimliğinde Osmanlı’nın ilk akıl hastanesi olarak hizmet vermeye başlamış. Bu yapı, günümüzde İlim Hizmet Vakfı’na kiralanmış. Külliyenin bir bölümü 1930’lu yıllarda Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından tütün bakım atölyesi olarak kullanılmış. Yine külliyenin kervansarayı oluşturan bölümü yakın yıllara kadar Toptaşı Cezaevi olarak kullanıldı. Kervansaray, cezaevi döneminde; Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Nihal Atsız, Can Yücel, Rıfat Ilgaz, Yılmaz Güney ve Çetin Altan gibi birçok şair, yazar ve sanatçıya, yer altı dünyasından da Bekir Çelenk, Dündar Kılıç, Kürt İdris gibi isimlere dam oldu... Necip Fazıl Kısakürek’in, oğlu Mehmet için yazdığı “Zindandan Mehmed’e Mektup”u burada kaleme aldığı biliniyor. Cezaevi olarak kullanılan bu bölüm günümüzde Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne tahsis edilmiş.
Camide son restorasyon 1992 yılında başlamış ancak bitirilememiş. Bunun üzerine 2000 yılında kurulan cami derneği, caminin bakımını üstlenmiş. (23/ 12/ 2007)
Kelimeler:  
Tarih: 24.12.2007 10:11
Görüntülenme: 3460
İndirilme: 11
Oylama: 0.00 (0 Oy(lar))
Dosya boyutu: 88.9 KB
Ekleyen: Mustafa Cambaz

Powered by DNAsoft